Muharrem ayı, İslâm tarihinde önemli yeri olan bir zaman dilimini temsil etmektedir. Önemli olayların yaşandığı Muharrem ayı; yüce İslam Peygamberi Hazreti Muhammed’in (sav) sevgili torunu Hz. Hüseyin ve beraberindeki birçoğu Ehlibeyt’ten olan masum Müslümanların Kerbela'da şehit edilmesi hüznünü içerisinde barındırmaktadır.

Muharrem ayının 10’uncu günü meydana gelen Kerbelâ Olayı, zor bir imtihanın, haksızlık karşısında direnmenin adıdır. Kerbela, tüm Müslümanların ortak hafızasında yer alan, asırlardır hiç dinmeyen büyük bir acı, aynı zamanda tarihi bir ibret vesikasıdır. Kerbelâ, Peygamber Efendimizin (sav) Ehlibeytinden asırlara miras kalan ağır bir derstir. Bugün Kerbelâ denince yüreği yanan, Hazreti Hüseyin anılınca “ah!” çeken her Müslüman, Kerbelâ üzerine düşünmeli, Kerbela’nın felsefesini çok iyi analiz etmeli, doğru anlamalı ve dersler çıkarmalıdır.

Hazreti Hüseyin’i sevmek, onun, uğruna can verdiği değerleri sahiplenmeyi gerektirir. Zira o yüce şahsiyet, tüm nesiller ve çağlar için onurlu bir hayatın ve zulüm karşısında asil bir duruşun muhteşem örneğidir.

Bu duygu ve düşüncelerle;  Kerbela Olayı’nın 1381’inci yıl dönümünde Hz. Hüseyin efendimiz başta olmak üzere Kerbela şehitlerimizi ve cennet vatanımız için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle ve saygıyla anıyorum.