GELENEKSEL EL SANATLARI ATÖLYE ÇALIŞMALARI BAŞLADI
21.10.2016
Valimiz Sayın Rahmi Doğan’ın eşi Sayın Gülden Gülüzar Doğan Hanımefendi’nin himayeleri ve özel girişimleriyle hayata geçirilen geleneksel el sanatları atölye çalışmaları başladı.
Kars Valiliği ile Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA)’nın organizasyonunda düzenlenecek olan ve 13-19 Ekim 2016 tarihleri arasında başvuruları alınan geleneksel el sanatları atölye çalışmaları başlangıç toplantısı, Valiliğimiz toplantı salonunda yapıldı.
Kars Valiliği ile Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA)’nın organizasyonunda düzenlenecek olan ve 13-19 Ekim 2016 tarihleri arasında başvuruları alınan geleneksel el sanatları atölye çalışmaları başlangıç toplantısı, Valiliğimiz toplantı salonunda yapıldı.
Toplantıya; Valimiz Sayın Rahmi Doğan’ın eşi Sayın Gülden Gülüzar Doğan Hanımefendi, SERKA Genel Sekreteri Doç. Dr. Hüsnü Kapu, Halk Eğitim Müdürü Acihan Koçoğlu ile Ankara’dan atölye çalışmaları için için özel olarak davet edilen ve eğitim verecek olan Müzehhibe Gönül Karaca, Proje Koordinatörü Müzehhibe Nilgün Alp, ebru sanatçısı Songül Sönmez ve Hattat Bekir Er katıldı.
Eğiticilerin Eğitimi olarak planlanan atölye çalışmalarında; ebru, hat ve tezhip dallarında atölye çalışmaları yapılacak. 2 yıl sürecek olan atölye çalışmaları sonunda katılımcılara sertifika verilecek. Usta-çırak ilişkisiyle öğrenilen klasik sanatlarını aynı çatı altında toplayarak bir program içerisinde öğretilmesi hedeflenen atölye çalışmalarında katılımcılardan ücret alınmayacak. 2 yıl boyunca Cuma günleri yapılacak olan atölye çalışmaları, 8-10’ar kişilik sınıflarda gerçekleştirilecek.
Tezhip Sanatı: Altın ile süsleme anlamına gelen tezhip, ferman, berat ve Kur’an ayetleri gibi değerli evrak ve levhaların yüksek manevi değerini ifade etmek amacıyla gelişen bir sanat dalıdır. Tezhip çalışmalarında, özellikle zahriye, serlevha, sure başları ve hatime sahifelerinde zengin bir işçilik ön plana çıkar. Tezhipte temel malzeme altın ya da boyadır. Altın, dövülerek ince bir tabaka haline getirilmiş varak olarak kullanılır. Altın varak su içinde ezilip jelatinle karıştırılarak belli bir kıvama getirilir. Boya ise genellikle toprak boyalardan seçilirdi. Sonraları sentetik boyalar da kullanılmıştır.
Hat Sanatı: Kelime manası olarak, yazı ve çizgi manalarını taşıyan hat, belirlenmiş olan estetik kurallara bağlı kalarak yazı yazma sanatı olarak açıklanabilir. Hat Sanatı, “Güzel Yazı” anlamına gelmekte ve bir çeşit görsel sanat türü olarak tanımlayabiliriz. Hat Sanatının asıl ismi Hüsn-i Hatt’tır. Batı kültüründe bizim Hat Sanatının karşılığı da kaligrafi olarak adlandırılmaktadır. İslam Topluluğunda nüfusun tamamı tarafından beğeni ile takip edilen Hat Sanatı, bu sanatı icra eden veya etmeyen herkes tarafından büyük ilgi ile izlenmektedir. Hat Sanatını gerçekleştiren ustalar eserlerinde ruhlarının yansımasını resmederler. İçlerinden gelen güzellikleri, duyguları, düşünceleri kalem ile kâğıtta bir araya getirirler.
Ebru Sanatı: Ebru, kitreyle yoğunlaştırılmış su üstünde, özel hazırlanmış boyalarla oluşturulan desenlerin kâğıt üzerine geçirilmesi yoluyla özel fırçayla yapılan bir süsleme sanatıdır. Osmanlı dönemine dayanan ve o dönemin kuralı olan usta-çırak ilişkisi mevcuttur ebru sanatında. Sanatçının iradesi dışında birçok olaydan ve durumdan etkilenebilir. Renklerin suyla dansı, renklerin uyumu ya da renklerin ahengi şeklinde adlandırılır. Ebru Sanatı, adını Farsça’da bulut, bulut gibi anlamına gelen ebri’den almıştır. Bir ebru tek seferde yapılabilir, bu yüzden dikkat çok önemlidir. Hazırlanan boya, fırça yardımıyla suyun üzerine damlatılır, şekiller oluşmaya başlar. Sonrasında kağıt teknenin üzerine örtülür ve bundan sonra oluşacak şeklimizi beklemek kalır.
.JPG?mode=resize&width=1200)
.jpg?mode=resize&width=1200)
.JPG?mode=resize&width=1200)
